Usta konuşuyor, ben konuşmacıyım ve onun konuşmasında Ayasofya'ya bakılarak Ayasofya açılacak. Ayasofya açılacak. Bu şekilde tıpkı bir sayfa açar gibi açılacaktır. Tanrıya şükür o gün spiker bizdik. Ayasofya'nın sonraki açılışına da imza attık. 86 yıllık hasretin ardından Sultan Fatih'in kendi isteği doğrultusunda aslına kavuştuğuna ve ülkemizin üzerine konan prangaları kırdığına inanıyor. Türkiye, bir fetih yadigarı ve bir ezan olan Ayasofya'yı dünyaya getirerek, küresel ölçekte siyasi ve ekonomik bağımsızlığını elde etti. Rabbime tekrar ediyorum, Ayasofya'yı kutsal bir kitap gibi açma şerefini Üstad bizlere nasip etmiştir. Sadece ülkemizin büyük sevincine ortak olmayanları incitir.
Ne yazık ki, şimdi onları o altı masada görüyorum. Rabbim hidayetlerini artırsın, onlara akılsız uykularından bir an önce uyanmalarını tavsiye ediyoruz. Taksim Camii ve Ayasofya'nın büyük Çamlıca camisini yaparak Çamlıca'yı dolduramadılar. Ne oldu, bütün bunların bir anlamı var. İnanç, keçilerin bile süt içebileceği bir mineraldir. Diğer çalışmalarımızla birlikte özellikle bu tarihi kazanımlar, geride bırakacağımız siyasi mirasın en güzel sembolleridir. Elbette herkes gibi bizim de kırk yıllık siyasi hayatımızda kendimize göre eksikliklerimiz, kusurlarımız, başarmak isteyip de başaramadığımız şeyler var. Ama 85 milyon insanın tamamı bizim samimiyetimize, emeğimize ve aziz vatan sevgimize şahit oldu. Bu vesileyle gençliğimizden bizlere dava bilinci aşılayan ve zamanımıza büyük katkıları olan Prof. 14 yıllık şehadet devridir diyen Muhsin Yaz Theoğlu, rahmeti rabbim ve ümmeti Muhammed Erbakan hocamız ve muhsin kardeşlerimizi cennet ve güzelliklerle mükafatlandırmıştır. kardeşlerim, büyük ve güçlü bir Türkiye ideali için verdiğimiz siyasi mücadelede birçok imtihandan geçtik.Bizi zaferle bitirmemizi sağlayan Rabbime hamd olsun.
Siyasi arenaya girdiğimiz her mücadelede şimdi yeni bir seçim ve seçimlerimiz var. Bize gönül vermiş kardeşlerim.Yani yeni bir sınav.Tabii ki her seçim önemlidir.Ama iç uyumun doğası, bölgesel ve küresel gelişmelerin nezdinde 14 Mayıs seçimleri oldu. tarihi bir yol ayrımına döndü bu gerçeği sadece biz değil türk hesabı olan herkes gördü bu gerçeği terör örgütlerinden küresel çıkarlara kadar tüm hain ağlar 14 mayıs'ta kilitlendi. O görüşmede Sayın Putin Ukrayna'da aramızdaki mücadeleden de bahsetmişti.Medyadaki arabuluculuğu takdir ediyorum.
Ayrıca Türkiye'de seçimlere nasıl odaklandıklarını bizzat duydum, tabii ki istedikleri şey ne? Rusya şu anda neye odaklanıyor, bazı çevrelerimiz neye odaklanıyor, bunlar çok çok önemli, çok şükür, her temasta haftada bir yapıyoruz, şimdi soru şu, 14 Mayıs, 14 Mayıs'ta biz ve ülkem kazandığımızda yeni bir dönem başlayacak.Bu yeni dönem inşallah ülkemizin dünyadaki farklı yerini ispatlayacaktır.Seçimlerden kendi çıkarlarınıza uygun sonuç almak için her türlü manipülasyonu yapıyorlar.Ülkeme ve size, saygıdeğer kardeşlerime soruyorum. Bizi ekranlarından seyreden bacılardan terör örgütleriyle omuz omuza yürüyenlerden Vatanımıza milletimize vatanımıza bir hayır var mı bunlar terör örgütleriyle bu görüşmeleri yaparak memleketimize ne kazandıracaklar. hala terör örgütleriyle bu görüşmeleri yapıyor milletimizin öngörüsüne inanıyorum ve 14 mayıs'ta bunu mutlaka düzeltecektir. en tepedeki açıklamalarında sinsi niyetlerini ifşa ettiler bu ülkenin yarısına yakınına siyaset yapmış ağabeyiniz olarak , belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı Yüzyıllardır 14 Mayıs'a hiçbir zaman tutku penceresinden bakmadık ve açıkçası uzun bir siyasi ve yaşam evrelerinden geçtik. Artık tek hedefimiz var o da hedef. Ülkemizin çıkarları, tek eserimiz milletimizin geleceği ve tek derdimiz kendi insanımızla birlikte mazlumların ve mağdurların da umutlarını boşa çıkarmamaktır. ülkemiz geri kalmama noktasına gelmiş, demokrasi ve kalkınma mücadelesinde bin bir kere emek vermiştir. Bu nedenle, Ateş Çemberi ile çevrili Türkiye'nin hiçbir anı kaçırmadığına inanıyoruz.
İnsanlarımız deprem bölgesinde
yaşama tutunmaya ve şehirlerini yeniden inşa etmeye çalışırken, tüm enerjimizi
ve kaynaklarımızı ülkemize, milletimize ve özellikle depremde harap olan
şehirlerimize harcamak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. bazıları farklı
alemlerde yaşarken, farklı hırsların peşinden koşar. Bu vicdansız zihniyetin
ülkenin kaderine karar vermesine izin veremeyiz. Afet bölgesine kimse bakmıyor,
bırakın bir an savaşmayı, bu zihniyet bu zihniyetin insafına kalsın. Umarım 14
Mayıs'ta Türkiye hakkında konuşabilir. Diyecek sözü olmayan bu beceriksiz
sevdalıları hep birlikte sandığa gömeceğiz. O yüzden şimdi Türkiye için
diyoruz, bunun için Türkiye'nin yüzyılı diyoruz, inşallah 14'ünde her
zamankinden daha güçlü bir şekilde bizimlesiniz, Allah hepinizden razı olsun.
Bu duygularla, Vakfımızın 50. Genel Kurulu'nun tekrar hayırlı olmasını
diliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder